PEYGAMBER'LERIN HAYATI - 16

 

Hz. Musa ile Hz. Harun -2-

Allahü Tealä, Harun'a da peygamberlik vermişti.
Hz. Musa ile Hz. Harun, Yüce Allah'a, Firavun'un kötülük edebileceğini bu yüzden endişeleri olduklarını söylediler.
Ancak Yüce Allah onlara: "Aklınıza gelenlerin bışınıza gelmesinden korkmayın. Çünkü ben sizinle beraberim.


'Herşeyi işitiyor ve görüyorum. Onun zulmünden sizi koruyacağım.
Hz. Musa ile Hz. Harun, Rab'lerinin emrine uyup, Mısır'a Firavun'a gittiler.
Firavun yıllar sonra Hz. Musa'yı kardeşi ile birlikte karşısında görünce çok şaşırdı. Üstelik Hz. Musa'nın kendini Hak yola davet etmesine de çok kızmıştı.

 

Onu nankörlükle suçladıktan sonra. Işlediği cinayeti hatırlatıp, Hz. Musa'yı suçladı. Ancak Hz. Musa masum olduğunu olayın bir kazadan ibaret olduğunu söyledi.
Ancak Fıravun, Hz. Musa'nın başına kakmaya devam edip onu yediği ekmeğe nankörlük etmekle suçlayıp zor duruma sokmak istiyordu. Ne varki Hz. musa'nın verdiği cevaplarla köşeye sıkışan Firavun onu delüikle suçlarnaya başladı.

 

Peki seni Peygamber seçen Rabbin kimdır?
- Benim Rabbim bütün kainatı yaratan, insanları ve canhları besleyip büyüten, eşi ve benzeri olmayan, alemlerin yegane hakimi olandır.
Firavun iyice öfkelenmişti.
Peki bir delilin var mı? Bu söylediklerinin doğru olduğuna nasıl inanalım.
Bunun üzerine Hz. Musa, asasını yere attı.

 

Asa birden yılana dönmüştü. Elini cebinden çıkarınca eli bembeyaz olmuş. Müthiş bir ışık saçmaya başlamıştı.
Ancak Firavun ve yanındakiler bunu sihre yordular. Hz. Musa'nın mucizelerini boşa çıkarmak onun davasını hiçe indirmek için ülkenin dört bir tarafından sihirbazlannı davet etti.
Sihirbazların Hz. Musa ile karşılaşacaklan gün gelip çattı. Büyük bir kalabahk meydanı doldurmuştu.

 

Önce kimin hünerini göstereceği konusunda münakaşalar oldu. Ancak Hz. musa önce sihirbazların hünerlerini göstermelerini istedi. Sihirbazlar ellerindeki ipler ve bastonlan yere bırakıverdiler. Meydan büyüklü küçüklü yılanlarla doluvermişti. Hz. Musa ve halka, bu yılanlar hareket ediyormuş gibi gösterilmişti. Firavun sevinçten dört köşe olmuştu. Çünkü sihirbazlannın galip geleceğinden oldukça emindi.

 

Hz. Musa bütün bunların sihir olduğunu biliyordu. Bu nedenle hiç endişelenmedi. Elindeki asayı yere bıraktı. Asa ejderi andıran bir yılana dönmüştü ve kısa sürmediki hepsini yutmaya başladı. Bunun üzerine, gerçeği gören bütün sihirbazlar iman ettiler. Bu duruma oldukça sinirlenen Firavun bütün bu olanların bir komplo oldugunu, bu müsabakanın planlı olduğunu iddia etmeye başlamıştı. Sihirbazlara Hz. Musa'ya iman etmemeleri için uyanda bulundu.

 

Ancak sihirbazlar imanlarından vazgeçmeyince onlan zindana attırdı.
İsrailoğulları'da topluca iman etmişlerdi. Bunun üzerine paniğe kapılan Firavun, Israilogulları'na baskı ve zulmü arttırdı. İsrailoğulları çektikleri eziyet karşısında adeta Hz. Musa'ya isyan edercesine itaat ediyorlardı.
- Neler oluyor ey Musa. Sen peygamber olmadanda eziyet çekiyorduk. Şimdide işkence görüyoruz. Değişen ne oldu ki?

 

Bu durum karşısında Hz.'Musa onlara sabırlı olmalarını beklemelerini tavsiye ediyordu. Firavun'un yakınlarından da bazı kimseler Hz. Musa'ya iman etmişti. Bunlardan biriside Firavunun zevcesi Asiye idi. Firavun bu durumdan haberdar olunca ona da çeşitli işkenceler yaptı. Sonunda imanından asla vazgeçmeyen Asiye'yi öldürdü.

 

Yüce Allah işkencelerini arttıran Firavuna ders olsun diye felaketler göndermeye başladı. Önce Nil nehri taştı ve her yer sellere boğuldu. Daha sonra ülkeyi çekirgeler sürüsü kapladı, peşinden korkunç bir kıtlık başladı.
Bunun üzerine Firavun; "Eger bu belalar ortadan kalkarsa iman edecegini" bildirdi. Bunun üzerine Yüce Allah Hz. Musa'nın dualannı kabul etti.

 

Önce çekirgeler yok oldu. Mahsuller çoğaldı ve bolluk bereket yeniden geldi. Ama Firavun ve adamlan yine de iman etmediler. Üstelik iman edenlere baskı ve zulmü arttırdılar.
Yüce Allah, tekrar felaketler göndermeye başladı. Kurbağalar, bitler, Firavunu köşeye sıkıştırmış. Çaresiz bırakmıştı.

 

Her seferinde iman edeceğini bildiren Firavun, bu felaketler ortadan kalktıktan sonra yine iman etmemişti.
Hz. Musa'ya Mısır'dan çıkması için ilahi emir gelmişti. Kavmi İsrailoğullan ile birlikte filistine doğru gece gizli olarak yola çıktılar. Bu durumdan haberdar olan Firavun derhal askerlerini toplayarak onları takibe başladı. Kısa sürmediki İsrailoğullarına yetiştiler.

 

Firavun'un dev gibi bir ordu ile geldiğini gören, İsrailoğulları çok korkmuşlardı. Ancak Hz. Musa onlan sakinleştirdi.
- Ey İsrailoğulları korkmayınız. Yüce Allah sizi yıllar boyu süren işkencelerden nasıl kurtardı ise şimdi yine kurtaracaktır.
Yüce Allah'ın buyurmasıyla. Hz. Musa, asasını Kızıldeniz'e vurdu.

 

Asa denize değer değmez, denizin suları çekilmeye başladı. Ortadan yarılan su İsrailoğullarının geçmesi için müsait bir yol açmıştı. Bu mucize karşısında şaşıran ve o derece sevinen Israiloğulları bu yoldan geçerek karşı kıyıya geçtiler. Bu sırada onlara yetişen Firavun, hırsla onların gittiği yoldan peşlerine takılmıştı. Ancak tam denizin ortasına gelmişlerdiki birden sular çözülüverdi. Suların iki ucu bir birine ulaşınca, Firavun ve adamları suların altında kaldılar.

 

Olecegini anlayan Firavun, son anda imana gelmişti. Ancak Yüce Allah, onun imanını kabul etmedi. Böylece Firavun ve ordusu. Sulara kapılarak helak oldular.
İsrailoğuIIan böyle bir belayı Yüce Allah'ın sayesinde atlattıklan halde yine de Hz. Musa'yı hep üzmüşlerdir. Hz. Musa bu nankör kavim için yıllarca ugraşmıştır. Eriha şehrini kuşatırkende, hakkın rahmetine kavuşmuştur.

 

 Geri  | ANA SAYFA |  Ileri 

 

ANASAYFA - PAGE PRINCIPALE
Allah rızası için yapılmıştır, İsteyen İstediği şekilde Kopya Yapabilir 1999-2004  &  Site Libre de Droit créé par:
Webmaster : muhammet@fr.st
Güncelleme/Mise à jour:
 France